- yazılı olarak
тхыгъэу
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
yazılı sınav — is. Öğrencilerin ve değişik kurumlara alınacak kişilerin bilgi ve becerilerini yazılı olarak ölçmeyi amaçlayan sınav, yazılı, yazılı yoklama, yazılı imtihan … Çağatay Osmanlı Sözlük
yazılı emir — is. Kamu hizmeti ve görevlerinin yerine getirilmesi için üstün asta yazılı olarak verdiği veya daha önce sözlü olarak vermiş olduğu emrin yazıyla tekrarlanmış biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yazılı bildirim — is. Herhangi resmî bir işlemin, ilgili kişiye yazılı olarak bildirilmesi İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre yazılı bildirim tarihinden itibaren başlar. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
yazılı soru önergesi — is. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yazılı olarak cevaplandırılması istenen soru … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahriren — yazılı olarak … Hukuk Sözlüğü
bildirim — is. 1) Bildirme işi 2) Yazılı olarak yapılan açıklama, beyan, tebliğ, tebligat 3) Bu açıklamanın yapıldığı kâğıt, ihbarname Birleşik Sözler bildirim ödencesi geri bildirim yazılı bildirim genel uygunluk bildirimi mal bildirimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlanmak — e 1) Bağlama işine konu olmak Ceviz ağacının bir dalına bağlanmış salıncak, hafif hafif kıpırdanıyordu. O. Pamuk 2) Sevmek, içten bağlı olmak Ona bağlandığım kadar / Hiçbirine bağlanmadım / Sade kadın değil, insan. O. V. Kanık 3) Yalnızca belli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
edebiyat — is., Ar. edebiyyāt 1) Olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılığıyla sözlü veya yazılı olarak biçimlendirilmesi sanatı, yazın (II) Edebiyat hocasıyken talebeme bu nesir sanatından bir defa bahsetmiştim. F. R. Atay 2) Bir bilim kolunun türlü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hikâye — is., Ar. ḥikāye 1) Bir olayın sözlü veya yazılı olarak anlatılması İşte en geniş bir programla başlamış kırk senenin hikâyesi. R. N. Güntekin 2) Aslı olmayan söz, olay Anlattıkları hep hikâye idi. 3) ed. Gerçek veya tasarlanmış olayları anlatan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabala — 1. is., İng. cabala 1) Doğaüstü varlıklarla ilişki kurma sanatı 2) din b. Yahudilerde, yazılı olarak konulmuş olan Tanrı kanunlarının yanında, ağızdan ağıza geçen din buyruklarının, İbrani felsefesinin ve efsane yazılarının tamamı 3) din b. Bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahriren — zf., esk., Ar. taḥrīren Yazıyla, yazılı olarak Bize tahriren verdiği imzalı cevabında, vapurun limandan çıkmasına kadar nezdimizde alıkoymamızın, hayatını kurtarabileceğini söyledi. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük